Zordur Bazı Şeyler Olabilmek

Hayat zordur mesela, muharrir için kelimelerle akar zaman. En basit cümlelerin izdüşümü girift zihinlerin çözümsüz muammalarına devşirilir istenirse. Çözemezsiniz. Saf olmak bizarına engel olmaz Tuti’nin. Dil kafi gelmez, halden anlayan bulunmaz ve an gelir hüzzam şarkıların segah saçlı sevgilisinin itimadı kalmaz kelimelerinize. Ve hayat size rast kadar pes söyletir tüm nakaratları…

Yolcu olmak zordur, bedeniniz gitmek fiilinin taammüden failidir ve müşahit aranmaz fiilinize. Çünkü yoksunuzdur artık eski adresinizde. Ardınızdan bühtan eden bilemez bedeninizden ayrı ruhunuzun hangi ruhla ve dört mevsim kimin umudunda sabahladığını, anlatamazsınız…

Rüya olabilmek zordur mesela; yaşanmamışlık kadar bilinmez bir aksiyon, sevgilinin iki kirpiği arasında sisli bir ufukta hayallerle süslü bulutların gölgesinde, gökkuşağı tadında…

Masal olabilmekte zordur mesela, Zümrüd-ü Anka’nın kanadında Kaf dağını aşıp beyaz atınıza henüz ulaşmadan takatinizi keser “bir varmış” ve daha çok olmayacakmış kadar “bir yokmuş” başlangıçlar…

Muhtaç olmakta zordur, hazan mevsimi güneşini kaybetmiş poyrazlara teslim şaşkın martılar gibi konuverirsiniz tenha bir sokağın dönemecine. Kanatlarınızın ıslaklığından mı üşürsünüz ruhunuzun yalnızlığından mı, kim bilir? Özünüz üşür, özünüze dönemezsiniz…

Şair olmak zordur hakeza, dar pabuçlarınıza uyumsuz bir hayata cebren uydururken adımlarınızı kader gardiyanı, uyumlu kafiyeleri her mısraın sonuna denk getirme telaşına düşmeden yaşamak ve bu minval üzerine yaşlanmak…

Zordur bazı şeyler olabilmek. Hayat yolculuğu rüya tadında masallara muhtaç bir şairi beklemek mesela…

2006-Çorum